GÜCÜNÜZ
GÜCÜMÜZDÜR
ANASAYFA YÖN. KUR. ADAYLARI SEÇİM BEYANNAMESİ FAALİYETLER HABERLER BASINDAN GALERİ İLETİŞİM
Seçimlere Kalan Süre

Türsab Başkan Adayı Emin Çakmak; Bursa’nın kimlik sorunu var


Emin çakmak: 2015 yılında yapılacak genel kurulda Türsab başkan adaylığım sürüyor. Türsab’ta göreve geldiğimizde Bursa öncelikli şehirlerden biri olacaktır.BURSA- Bursa’nın turizmdeki geleceğini belirlemek üzere Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği-MÜSİAD Bursa Şubesi Dernek Merkezi’nde gerçekleştirilen “Bursa’nın sağlık turizmindeki öncelikleri” başlıklı toplantıya katılan Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi-THTDC ve Dünya Sağlık Turizmi Konseyi-GHTC Başkanı Emin Çakmak Bursa’nın kimlik sorunu olduğu söyledi.

Emin Çakmak, Bursa’nın kayak, tarih, inanç veya termal destinasyonu olabileceğini belirterek “Bursa’nın bunlardan hangisine öncelikli oyarak hitap ettiğini kimse bilmiyor. Bursa’nın kimliğinin belirlenmesi gerekir. Bundan sonrası Bursa’ya yatırım yapacaklara düşüyor. 2015 yılsonu düzenlenecek genel kurul izin Türsab başkan Adaylığım sürüyor. Türsab’ta göreve geldiğimizde Bursa öncelikli şehirlerden biri olacaktır” şeklinde konuştu.

Toplantıya Bursa Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta, THTDC ve GHTC Başkanı Emin Çakmak, Emekli Müsteşar Kamil Yüceoral katıldı. Ayrıca Müsiad Bursa Şubesi Başkanı Hasan Çepni, Müsiad Bursa Şubesi Sağlık Sektör Kurulu Başkan Dr. Mustafa Esgin ve MÜSİAD Bursa üyeleri yer aldı.

EMİN ÇAKMAK: HAVALİMANI ÖNCELİKLİ DEĞİL
Turizm yaşamına 1985 yılında Bursa’da Arapça ve İngilizce rehber olarak başladığını belirten Emin Çakmak “Bursa’ya karşı görevlerimiz var” dedi. Emin Çakmak, Bursa’nın havalimanının olmayışının ana sorun olmadığını belirterek “Sabiha Gökçen Bursa’nın havalimanıdır. Bursa’ya karayolu ulaşımı ise çok konforludur. Bursa iyi bir cazibe merkezi olursa isteyen Bursa’yı bulur. Öncelikli olarak Bursa’yı iyi bir destinasyon yaparsanız, potansiyeli yaratırsanız havayolu şirketleri sizin arkanızdan koşar” dedi.

BURSA’YA YABANCI HASTA GÖNDERIYORUZ
Bursa’da çarpık yapılaşma ile tarihi kimliğini büyük ölçüde yok ettiğini söyleyen Emin Çakmak şöyle devam etti:
“2 bin yıllık tarihi şehrimizi Avrupa’nın modern binalarına benzetmeye çalışıyoruz. Mimaride yozlaşmayı engellemeliyiz. Bursa’nın kaybolan kimliği sağlık turizmi olabilir mi diyoruz. 10 yıldır sağlık turizminde Türkiye’de konuşan ilklerden biriyim ve 312 üyesi ile Türkiye’nin en büyük sağlık  konseyini kurduk. Dünyada 52 ülkede en büyük konumdayız. Dünyanın en büyük konseyiyiz. 85 ülkede ofisimiz var. Dünyanın 144 şehrinde 287 temsilci ofisimiz bulunuyor. Türkiye sağlık turizmine hasta yönlendiren konsey konumundayız. Bursa’yı da hedeflerimiz arasına aldık yönlendirme yapıyoruz. Bursa fizik tedavi ve rehabilitasyonda Türkiye’nin en iyi Romatem gibi bir merkezine sahip oldu. Kırgızistan’dan bir hasta gönderdik, bir ayda 25 bin dolar bıraktı. Bir saat hastanedeyiz. Dışarı çıkmak istiyoruz. Çevrede ana cadde dışında gidebileceğimiz yer yok. Çevrenin mevcut parkla entegre edilmeli. Tedavi görenlerin parktan istifade etmesi lazımdır.

KÜLTÜR PARK SOSYAL HAYATA ENTEGRE OLMALIDIR
Kültür Park yeniden dizayn edecek amacına uygun hale getirilmelidir. Sosyal hayatla entegre edilmelidir.
Allah’ın dağı  olan Kuşadası dışına devlet bedava verdi diye 140 trilyonluk kongre merkezi yaptık. Bence şehrin göbeğine 40 milyonluk  tesis yaparım İzmir turizmini kurtarırdım. Yürüme mesafesindeki otellere ve çevreye fayda sağlardım.

BURSA’NIN 700 YILLIK KAPLICASINI KORUYAMADIK
Getirip Bursa’nın göbeğine AVM’ler yerine kür merkezi yapılsa Bursa kurtulurdu. Bursa’nın 700 yıllık kaplıcasını koruyamadık. 32 üye ile kurduğumuz sağlık turizmini bugün hükümetin gündemine soktuk 650 bin sağlık turisti ile 4,5 milyar dolarlık ülke ekonomisine katkı yaptık.
İzlenmesi gereken bir film olan Last Holiday adlı film dünyanın gözde termal bölgesi Karlory Vary’i anlatıyor. Kanser olan bir kadın gönlünde yatan arzularını tek destinasyonda yaparak yaşamak istiyor. Hepsini Karlory Vary’ide buluyor ve oraya gidiyor. Bursa’da da dünya standartlarında içinde her türlü istekleri karşılayan bir kür merkezi kurulmalıdır. 100 milyon dolara tesis ve 50 milyon dolara teleferik yapılır. 150 milyon dolar, Bursa’nın kimliğine sahip olup sahip olabilmesi için çok para değildir.”

DR. MUSTAFA ESGIN: BURSA IÇIN TARIHI TOPLANTIDIR
Müsiad Bursa Şubesi Sağlık Sektör Kurulu Başkan Dr. Mustafa Esgin, sağlık turizminde önemli bir merkez olması gereken Bursa’nın istenilen seviyeye ulaşması gerektiğini söyledi. Mustafa Esgin Türkiye’de Bursa’yı bir destinasyon haline getirirsek büyüyen Bursa ve yan sektörlerle canlanacak bir Türkiye ortaya çıkacağını belirterek “Bu bir başarı öyküsü olur. Tarihi bir pırlanta taşı olan Bursa’nın değerine değer katar.  Bu nedenle Musiad Bursa şubesindeki toplantı  “tarihi toplantıdır” dedi. Esgin, Sağlık turizminde Bursa’nın dünyanın sayılı merkezlerinden biri olmasının önünde engel bulunmadığını söyledi.

4 MILYAR DOLARLIK BIR YATIRIMIN KENTE GELMESI DEMEKTIR
MÜSİAD Bursa Şubesi Sağlık Sektör Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Esgin, Bursa’nın sağlık serbest bölgesi kurulması için uygun bir şehir olduğunu belirterek “Bursa özellikli bir şehir. Şehrimiz; tarih, kültür, doğa, medikal ve termal anlamda bir zenginliğe sahiptir. Bu nedenle sağlık turizmini, turizmin diğer dalları ile bütünleştirebilecek dünyada sayılı şehirlerden birisiyiz.” dedi.

Serbest sağlık bölgesinin yaklaşık 4 milyar dolarlık bir yatırımın kente gelmesi anlamı taşıdığının belirten Dr. Esgin, “Böylesi bir yatırımın kentimize gelmesi yalnızca turizm açısından değil birçok sektörü canlandırma açısından büyük önem taşıyor. Başka bir deyişle sağlık serbest bölgesi Bursa’nın rantını arttırır.” şeklinde konuştu.

OTOYOL İLE ŞEHRİMİZİN İSTANBUL İLE ULAŞIMI KOLAYLAŞACAK
İstanbul- İzmir otoyolunun tamamlanması ile Bursa’nın İstanbul ile entegre hale geleceğini söyleyen Dr. Mustafa Esgin, şöyle konuştu: “Otoyol ile şehrimizin İstanbul ile ulaşımı oldukça kolaylaşacak. Bu, bizim turizmden aldığım payın artması anlamına gelecek. Şu anda Bursa’ya gelen turistlerin şehrimizde konaklama süresi 1,8 gün. Bu sayı yeterli değil. Eğer sağlık turizmi noktasında da çalışmalara imza atabilirsek, İstanbul’dan daha çok sayıda ve daha uzun süre konaklayacak turistler çekebiliriz.” Türkiye’de son 10 yılda yapılan sağlık turizmi yatırımları ülkenin önemli bir noktaya geldiğine dikkat çeken Dr. Esgin, “Türkiye, sağlık turizmde özel sektörün yaptığı çalışmaları hükümetin de benimsemesi ile daha önemli bir noktaya geldi. 2023 yılı için konulan 500 milyarlık ihracat hedefinde turizmden beklenen katkı 100 milyar dolar ve bunun 20 milyar dolarlık kısmının ise sağlık turizmden sağlanması hedefleniyor. Bu yıl turizm ülke ihracatına sağladığı katkı ise 38 milyar dolar. Yani eğer 2023 ihracatında turizmin payının 100 milyar dolar seviyelerine çıkmasını istiyorsak katma değeri arttırmak zorundayız. Bunun yolu da sağlık turizminden geçiyor” diye konuştu.

HASAN ÇEPNI: DUBAI’DE PARA ILE VIZYON BULUŞTU
Sağlık serbest bölgelerinin Türkiye için önemli bir proje olduğuna dikkat çeken MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Hasan Çepni ise, şöyle konuştu: “1990’lı yıllarda çöl olan Dubai’nin bugün ne kadar geliştiğine hep birlikte tanıklık ediyoruz. Para ile vizyonun buluşmasının ne olduğunu bu örnekle gördük. Bizim de Bursa olarak yapmamız gereken çok iş var. Biz MÜSİAD Bursa Şubesi olarak bu konuda elimizden geleni yapmaya hazırız.”

KAMİL YÜCEORAL: BURSA’YI TERMAL YERİNE SANAYİ BAŞKENTİ OLDU
Emekli Müsteşar Kamil Yüceoral, Bursa’nın yeşil alanlarının yok edilerek betona mahkum edildiğini belirterek “Bursa’nın canım yeşilini kahverengiye dönüştürdük ve şehri içinden çıkılmaz hale çevirdik.  Saraybosna Bursa’yı örnek alarak yeniden kurulmuş bir şehirdir. Biz ise örnek şehri bozduk” dedi.

Yüceoral sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Devlet başkanları Bursa’yı can atarak tedavi için tercih ederdi. Yapılan betonlar ovada yapılırdı. İlle de getirip yeşilin içine yapılmazdı. Ben iki katın üzerindeki mimarinin titizlikle yapılması gerektiğini düşünüyorum. Herkese ait olan ve kamu yararına olan göğü kullanıyorsunuz. Burada medikal turizmi konuşalım. Ama hepsinden önce termal turizmini konuşalım. Termal turizmi olmadan Bursa’yı marka şehir yapamayız. Bursa zaten marka şehirdir. Bursa  termalin başkentiydi. Bursa’da termal başşehrini terk edip sanayinin başkenti yaptık. Gerçek markaya sırtımızı döndük.

AVRUPA’DA 125 MİLYON YAŞLI VAR
Sağlık turizminin segmentleri olan medikal, diş, termal, spa, spor, gurme, engelli ve ileri yaş turizmi  Bursa’da termal ile gelişebilir. Avrupa’da 500 milyon insanın dörtte biri yaşlıdır. Yani 125 milyon yaşlı var. Yüzde 10’unun 12,5 milyonunun alsak yeter. Bunlar sağlıklı kalmak adına 8-10 bin Euro sağlıklı harcıyorlar. Gel 2 bin Euro harca sana sağlıklı yaşam verelim desek, yılda 300 milyar Euro eder. Yaklaşık 500 milyar dolar. Bu Türkiye’nin gayri safi milli hâsılasıdır. Bu bir hayal değildir. Termal turizmi denilince Bursa’nın rakibi yoktur. Maalesef rant ekonomisinin peşine takılıp betonlaşarak Bursa’nın nimetine arkamızı dönmüşüz.

KÜLTÜR PARK’I KIŞ DENIZI YAPALIM
Şimdi hep birlikte Kültür Park’ı rant ekonomisinden kurtarmaya çalışıyoruz. Dünyada örnekleri var. Burada kür merkezi yapalım. Hep birlikte yapalım. Valilik ve belediyeye bırakmadan yapalım. Dev havuzları olan tesisle Bursa kış denizine kavuşsun. Kapalı alanlardan kış sezonu boyunca istifade etsin.  Kür merkezinde yüzsün, kaplıcaya girsin. Uludağ’da kayak yapsın.”

DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR
Aynı kavram içinde tüm şehir planlaması ortak değerlendirilmelidir. Çekoslovakya’nın kür merkezi Karlovy Vary Atatürk’ü nefritte iyileştiren yer olarak tanınıyor. Almanya Weinheim’de Miramar tesisiyle Bursa’ya örnek olabilir.  Türkiye’nin nemli kaplıcalarından Balçova Agamemnon kaplıcaları 12 yıldır ihale ediliyor. Dünya standardında en iyi olduğu için ihaleyi kazanıyor. Norveç yöntemiyle yapıldığı için yılda 1100-1200 Norveçli romatizma hastası geliyor. Tedavi oran yüzde 90- 95 oranındadır, tesisin doluluğu yüzde 100’e yakındır. Balçova’nın suyu yaşlılık, geriatri için önemlidir. Romatizma kireçlenme, kas ve yumuşak doku gibi hastalıklara iyi  geliyor. Kayıtlara göre bir yılda 5 bine yakın hasta tedavi görmüş.

BURSA GURME CENNETİDİR
Gurme ve sağlıklı beslenmede Bursa önceliklidir.  Zeytin ve zeytinyağı yiyecekleriyle gelenler Bursa’da bir gurme cennetini paylaşabilirler. Bursa’nın üniversitelerinde sağlık turizmi ağırlıklı eğitim yapmalıdırlar. Life time management ve  stress management gibi eğitimler verilmelidir. Sağlık turizmi seferberliğini Bursa’nın topyekûn olarak ortaya koyması  gerekir. Bursa’yı sağlık şehri destinasyonu haline getirmek gerekir. Bursa sağlık ve inanç merkezidir. Hem beden hem de ruh sağlığının tedavisi için önemli bir merkezdir. Uludağ her kış 800 bin kişiyi ağırlıyor. Hiçbiri Bursa’ya gelmiyor. Bursa’yı uluslararası kayak merkezi yap bakalım neler oluyor. Uludağ ve termal kür merkezi otomatik havalimanı ihtiyacını getirir.”

HASAN ERDEM: BURSA ERİŞİLEBİLİR KENT DEĞİLDİR
TÜRSAB BYK eski başkanı ve Selam Tur’un sahibi Hasan Erdem, Bursa(ya havalimanı yapılması için bir çok toplantı yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını belirtti. Hasan Erdem “Atatürk havalimanı ve Sabiha Gökçen için Bursa Yenişehir havalimanı besleyici bir terminal olacaktır. Buraya 80 kişilik uçaklarla seferler yapılabilir Bursa hala erişebilir bir kent değildir” dedi.

AHMET HAMDI USTA: TERMAL TARIHI KENTLER BIRLIĞI’NE ÜYEYİZ
Bursa Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta, 2009 yılında dünyada 11 ülkede 25 ülkenin üye olduğu Termal Tarihi Kentler Birliği’nin kurulduğunu söyledi. Bu birliğe üye olmak için şehirde sadece sıcak suyun olmasının yeterli olmadığını belirten Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta şunları anlattı: “Termalin hikâyesi olacak, onu kültürel varlıklar destekleyecek. Çevrede yemek, tiyatro, tarih, doğa güzellikleri olması gerekiyor.  Termal Kent akreditasyonu aldığınızda Bursa olarak her şeyi verebilirim diyorsunuz. Biz buna başvurarak denize bir taş attık. Adamlar bize 30-40 sayfalık rapor gönderdiler. Bursa’da hangi ünlüler tedavi oldu diye sordular. Elizabeth Taylor, Zsa Gabor, Humeyni, Kraliçe Elizabeth geldi. Ünlü sanatçılar Zeki Müren, Müzeyyen Senar Bursa’nın kültürüdür dedik. Heyet geldi ve inceledi. 2013 yılında Fransa’da 12 ülkeden 25 şehrin üye olduğu Tarihe Termal Kentler Birliği’ne üye olduk. Avrupa’da ilk ve tek şehir olarak yer aldık.  Bunu çok iyi pazarlayıp satmamız lazımdır.”

BUNDAN SONRA İŞ BİZE DÜŞÜYOR
Bursa’nın alt yapısının pazarlamaya uygun olduğunu, kılıç kalkan ekibi ile müzenin varlığını bile bildirdiklerini belirten Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta “İleri yaş grubu bir yere giderken kültüre ve çevreye bakıyor. Bursa dünyaya dağıtılmak üzere hazırlanan katalogda Karlovy Vary’nin karşı sayfasında yer alıyor. Bundan sonra iş bize düşüyor ve pazarlamamız lazım. Biz buna ulaşınca her şey bitti sanıyoruz. UNESCO kültür şehri olunca da bunu böyle yaptık. Bizim elimizde müthiş bir enstrüman var bunu pazarlayamıyoruz.

VATANDAŞI KAVGANIN IÇINE ALMALIYIZ
Şehre geliş yoluna “Dünya kültür mirası Bursa’ya hoş geldin 50 km kaldı” şeklinde tabelalar asılmalıdır. Şehrin içine benzer tabelalar konulmalıdır. İnsanlar gelip burada fotoğraflar çekmelidir. Dünyada zengin bir kesim var dünya kültür kentlerini geziyor. Bursa’ya bunları çekmeliyiz.
Termal turizm kenti olmamız bizim için iyi bir enstrüman diye düşünüyorum. Bizim bu kimliği ortaya çıkarıp, yatırımlarla süslersek talep kendiliğinden olacaktır.
Bursa’da ikamet edenleri de düşünmeliyiz. Tesisleri yaparken bunlarda kür merkezlerinden yararlanmalıdır. Bursa’da yaşayıp Uludağ’a çıkmayan Kervansaray’ın kaplıcasına girmeyen bile vardır. Vatandaşı bu kavganın savaşın içine atmamız lazım. Halka bir şeyler sunmakla bu mümkündür.

Bize Ulaşın!
Dilek, öneri ve şikayetleriniz için bize yazabilirsiniz.



Ziyaretçi Sayısı